BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Serap Duraklı VELİOĞLU
GIDALARDA SİTRİNİN VARLIĞI
 
İlk kez 1930 yılında keşfedilen bir mikotoksin olan sitrinin, önceleri antibakteriyel etkiye sahip muhtemel bir ilaç etken maddesi olarak düşünülmesine karşın, kısa sürede memeliler üzerinde toksik etkiye sahip bir küf toksini olarak tanımlanmıştır. Temel olarak Penicillum, Aspergillus ve Monascus cinsi küfler tarafından sekonder metabolit olarak üretilen sitrinin mikotoksini çoğunlukla depolanmış hububat tohumları, meyveler, sebzeler ve hububat ürünlerinde bulunmaktadır. Küf kontaminasyonuna maruz kalan tohumlarda kısa süre içerisinde oluşan sitrinin bu tohumlardan üretilen gıdaların tamamında da tespit edilebilmektedir. Dünya ve ülkemizde bir diğer sitrinin kaynağı ise Monascus cinsi küfler kullanılarak üretilen bir ürün olan kırmızı fermente pirinçtir. Kırmızı fermente pirinç hem kolesterol düşürücü bir besin desteği hem de gıda renklendiricisi olarak kullanılmaktadır. Monascus kırmızısı, fermente pirinç boyası gibi isimlerle bilinen bu renklendirici birçok ülkede et ürünleri başta olmak üzere, şaraplar, gazlı içecekler, şekerlemeler gibi birçok gıdanın bileşiminde yer almaktadır. Yapılan çalışmalar sonucunda LD50 değeri 50-120 mg/kg vücut ağırlığı olarak belirlenmiş olan sitrinin için Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu (EFSA) tarafından yayınlanan raporda insan tüketimine sunulan ürünlerde yeterli sayıda çalışma olmamasından dolayı diyetle alınan sitrinin miktarlarının halen belirsizliğini koruduğu ifade edilmiştir. Son yıllarda sitrinin üretme kabiliyeti sınırlandırılmış küf suşları kullanılmasına karşın, gıda renklendiricisi kaynaklı sitrinin riski tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemini korumaktadır. Bu çalışmada, nefrotoksik ve genotoksik özellikleri birçok çalışmada kanıtlanmış olan sitrinin mikotoksininin gıdalarda bulunma ihtimali ve maruziyet koşulları ile ilgili bilgiler sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Sitrinin, Mikotoksin, Gıda



 


Keywords: