İnsan sağlığının korunmasında çeşitli yapılar görev almaktadır. Vücudumuzda en çok bağırsakta olmak üzere, ağız, deri ve vajina gibi önemli alanlarda, bizimle uyum içinde olan çeşitli mikroorganizmalar bulunmaktadır. Mikrobiota, vücudumuzun farklı bölgelerinde olan fizyolojik ve metabolik fonksiyonlarımızı yerine getirebilmemiz için gerekli olan bakteri topluluğunu ifade etmektedir. İnsan vücudunun yaklaşık % 90 oluşturan bu mikrobiyal hücreler sağlığın korunmasında önemli bir role sahiptirler. Probiyotik kavramı ise pro ve biota olmak üzere 2 kavramdan meydana gelmiştir. Canlı ve sağlığa yararlı bakteriler içeren yiyecek ve gıdaların bir araya gelmesi olarak tanımlanmıştır. Probiyotik ürünlerin kullanımı ile birlikte mikrobiotamız da desteklenmiş olmaktadır. Sağlıklı mikrobiyal denge, üreme sağlığı için de oldukça önemlidir. Üreme sisteminin kendine ait bir mikrobiyal florası bulunmakta olup Lactobasillus türlerinin kolonize olduğu bilinmektedir. Kadın ve erkek üreme sisteminin sağlığının korunmasında Lactobasillus dominantlığı oldukça önemlidir. İnfertilite, gebeliğin olmasını engelleyen herhangi bir yöntem kullanılmamasına rağmen ,1 yıl boyunca cinsel yönden aktif çiftlerin bebek sahibi olamamasına denir. Her iki cinsiyette de görülen infertilite çiftlerin %15’ni etkilemekte ve prevalansı günden güne artış göstermektedir. İnfertilitenin, dünya üzerindeki çiftlerin üreme sağlına etkisi % 8- 12 arasında değişmektedir. İnfertilitenin altında yatan faktörler karmaşık ve geniş kapsamlıdır. Üreme sisteminin sağlıklı bir mikrobiotaya sahip olması daha düşük oranlarda infertilite sonuçlarına katkı sağlamaktadır. Bu derlemede mikrobiota, probiyotikler ve infertilite ilişkisi ele alınacaktır.
Anahtar Kelimeler: mikrobiota, probiyotik, infertilite, üreme sağlığı.
|
