Hashimoto tiroiditi otoimmün bir hastalıktır. Prevelansı kadınlarda %15-20 daha fazladır. 30-50 yaş grubunda daha çok rastlansa da artan yaş ile birlikte görülme olasılığı artmaktadır. Etiyolojisi tam olarak aydınlatılamamış olmasına rağmen Hashimoto tiroiditi genetik, çevresel ve epigenetik faktörler ile ilişkilidir. Hastalığın semptomları arasında yorgunluk, kuru cilt, soğuğa karşı duyarlılık, kilo vermede güçlük, eklem ağrısı, kas krampı vardır. Beslenme ve yaşam tarzı Hashimoto tiroiditi olan kişilerin yaşam kalitesinde çok önemlidir. Hashimoto tiroiditinde beslenmenin temeli, kişiye özel hazırlanmış, bağışıklık sistemini ve antiinflamatuar etkiyi destekleyen beslenme sistemine dayanmaktadır. Yeterli protein, lif alımı ve omega-3 yağ asitleri başta olmak üzere doymamış yağ asitlerinden zengin beslenmek önerilmektedir. Bunun yanı sıra selenyum, iyot, magnezyum, çinko, demir, A, C, D ve B vitaminlerinin yeterli miktarda alımı da Hashimoto tiroiditi olan bireylerde oluşabilecek semptomları azaltmak için mühimdir. Hashimoto tiroiditi olan hastalarda laktoz ve glüten intoleransının görülme olasılığı sağlıklı bireylere göre fazladır. Bu sebeple hashimoto tiroiditi olan bireylerin beslenme alışkanlıkları mutlaka değerlendirilmeli ve düzenlenmelidir. İnsanlarda bulunan mikrobiyal topluluğunun yaklaşık üçte ikisini bağırsak mikrobiyotası oluşturur. Genetik yatkınlığı olan bireylerde, bağırsak sağlığının bozularak sızdıran bağırsak oluşumu hashimoto tiroiditi gibi otoimmün hastalıkların başlamasını ve ilerlemesini tetikleyebilmektedir. Bireylerin beslenme alışkanlıkları tespit edilerek bağırsak sağlığı durumları ve yaşam kaliteleri takip edilmelidir. Bu derleme çalışmada hashimoto tiroiditi, sebepleri, beslenme ile ilişkisi, bağırsak sağlığı ve bu faktörlerin kişilerin yaşam kaliteleri üzerindeki etkisi değerlendirilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Hashimoto tiroiditi, besleme, bağırsak sağlığı
|
