Önemli bir beslenme bozukluðu olan pika, temelinde farklý psikolojik ve fizyolojik sebeplerin olduðu, yüzyýllardýr incelemelere konu olmuþ, sosyo-ekonomik sebeplerle de iliþkilendirilen bir rahatsýzlýktýr. Bu derleme prevelans ve insidansý günden güne artan ve sýklýkla gözden kaçýrýlan pika yeme bozukluðunu detaylýca incelemek amaçlanmýþtýr. Geliþmekte olan ülkelerde daha fazla karþýlaþýlan beslenme bozukluklarýndan olan pika, kayýtlý olmayan birçok olgu da düþünüldüðünde, oldukça önemli bir problemdir. Pika, uzmanlara göre “çözülmesi gereken hastalýklarýn tanýsý için bir belirti ya da ciddi hastalýklara yol açabilecek ve tedavi edilmesi gereken bir hastalýktýr”. Gerek biliþsel, gerekse geliþimsel yönden saðlýðý bozabilen komplikasyonlara yol açan bir rahatsýzlýk olarak ilerleyen pikanýn, erken teþhis edilmesi ve tedaviye hemen baþlanmasý, hayati önem taþýmaktadýr. Her ne kadar kolay tedavi edilebilen bir hastalýk gibi gözükse de anormal ve farklý maddeler/cisimler yendiðinde, ölüm ile sonuçlanabilmektedir. Pika tanýsý, en sýk, demir eksikliði anemisi, kurþun zehirlenmesi (boya yeme sonrasýnda) ve barsak týkanmasýnda konur. Sonuç olarak, pika hastalarýnýn bu davranýþ bozukluklarýnýn temelinde veya sonucunda beslenme ile iliþkisi görülmektedir. Çoðunlukla demir, çinko, vitamin ve mineral takviyesi ile tedavi altýna alýnan vakalara psikolojik destek de verilmesi gerektiði unutulmamalýdýr. Çünkü pika, diðer hastalýklarda olduðu gibi, “multidisipliner bir yaklaþým” izlenmesi gereken, her aþamada konusunda uzman olan bir ekipten destek alýnmasý önerilen ve doðru tedavi uygulandýðýnda saðlýkla hayata devam edilebilen bir rahatsýzlýktýr.
Anahtar Kelimeler: Pika, anemi, malnutrisyon
|
