Anne sütü, her yeni doðan bebek için eþsiz bir besindir. Anne sütü ile beslenen bebeklerin fiziksel, ruhsal ve zihinsel olarak büyüme ve geliþmelerinin optimal olarak saðlandýðý bilinmektedir. Dünya Saðlýk Örgütü (DSÖ), yeni doðan her bebeðin ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmesini ve 2 yýl boyunca da ek besinlere ilave olarak anne sütü alýmýna devam edilmesini önermektedir. Anne sütünde, diðer sütlerden farklý çeþitli nükleotidler saptanmýþtýr. Bu nükleotidlerin protein sentezinde rol aldýðý ve büyümeyi desteklediði tahmin edilmektedir. Diðer memelilerin sütlerinde olmayýp, anne sütünde bulunan omega-3 yað asitleri, (eikozapentaenoik asit (EPA) ve dokosaheksaenoik asit (DHA)) beyin ve retina geliþiminde rol oynar. Anne sütünün bileþimi günün farklý zamanlarýnda ve laktasyon süresince deðiþiklik gösterebilmektedir. Genetik, çevresel faktörler ve annenin beslenme durumu da sütün bileþimini etkilemektedir. Maternal diyetin anne sütünün besinsel kompozisyonunu etkilediði yaygýn olarak bildirilmektedir. Örneðin; maternal balýk tüketimi ile anne sütündeki dokosaheksaenoik asit miktarlarý arasýnda pozitif bir korelasyon olduðu bildirilmiþtir. Maternal dönemde C vitamini takviyesinin anne sütünün C vitamini düzeylerini arttýrdýðý gözlemlenmiþtir. Anne sütünün yað asitleri, bazý vitamin ve mineral içeriklerinin aksine, yapýlan çalýþmalarda maternal protein alýmýnýn anne sütünün protein içeriðine bir etkisi olmadýðý da gösterilmiþtir. Bu derleme çalýþmasýnda maternal diyetin besin ve besin ögesi içeriði ile anne sütünün makro ve mikro besin ögeleri içeriði arasýndaki iliþkiyi saptamak amacýyla yapýlmýþtýr.
Anahtar Kelimeler: Anne sütü, Maternal diyet, Beslenme
|
