SUBMISSIONS

SUBMISSION DETAIL

Uður GÜNÞEN, Ramazan Mert ATAN
 


Keywords:



METABOLÝK SENDROMDA ANTÝ-ÝNFLAMATUAR BESLENMENÝN ÖNEMÝ
 
Metabolik Sendrom (MetS), insülin direnci ile baþlayan abdominal obezite, glukoz intoleransý veya diyabet hastalýðý, dislipidemi, hipertansiyon ve koroner arter hastalýðý gibi sistemik bozukluklarýn kümelendiði hastalýklar grubudur. Ulusal Kolesterol Eðitim Programý Eriþkin Tedavi Paneli (National Cholesterol Education Program Adult Treatment Panel; NCEP-ATP III)'ne göre aþaðýdaki beþ kriterin üçünün varlýðýnda MetS varlýðýndan söz edilmektedir: Abdominal obezite (bel çevresi: erkeklerde > 102 cm ve kadýnlarda > 88 cm), açlýk hipertrigliseridemi (≥ 1,7 mmol / L veya 150 mg / dl), düþük açlýk HDL (erkeklerde < 1.04 mmol veya 40 mg/dl ve kadýnlarda < 1.29 mmol/l veya 50 mg/dL), yüksek tansiyon ( ≥ 130 / 85 mmHg) veya antihipertansif ilaçlarla güncel tedavi ve yüksek açlýk glukozu ( ≥ 6.1 mmol/l veya 100 mg/dl) veya anti-diyabetik ilaçlar ile güncel tedavi. Kronik sistemik inflamasyon, kardiyovasküler hastalýklar, diyabet hastalýðý, MetS, obezite ve kanser gibi bulaþýcý olmayan birçok hastalýðýn geliþmesinde ve ilerlemesinde temel faktör olarak gösterilmektedir. Ýnflamasyon sürecinin oluþumunda sigara, fiziksel aktivite durumu, bazý ilaçlarýn tüketimi gibi faktörlerin yaný sýra diyet de önemli düzeylerde katkýda bulunmaktadýr. Diyet, inflamasyon ve inflamasyon ile iliþkili hastalýklarýn geliþiminde rol oynayan deðiþtirilebilir faktörlerden biridir. Bu nedenle besinlerin pro- ve anti-inflamatuar özellikleri dikkat çekmektedir. Son zamanlarda yapýlan çalýþmalara göre bireylerde genel olarak incelenen besin tüketiminin spesifik besinlere göre kronik hastalýk ve mortalite riskini tahmin etmede daha önemli olduðu gösterilmiþtir.

Anahtar Kelimeler: Metabolik Sendrom, Ýnflamasyon, Anti-Ýnflamasyon, Beslenme