Gıda seçimlerimiz sağlığımızın yanında çevreyi de etkiler. Gıda üretimi ve tüketimi çevresel bozulmanın nedenleri arasında temel olarak gösterilmektedir. Besinlere uygulanan işlemler sera gazı üzerinde etki oluşturmaktadır. Bu durum da çevrede olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Nüfus artışı ve iklim değişikliği ile mevcut enerji ve besin kaynakları risk altındadır. Tüketim son derece artmış durumdadır ve tüketim arttıkça kaynaklar tükenmekte ve gelecekte insanların ne tüketeceği konusu akıllarda soru işareti oluşturmaktadır. Gıda atıkları ve israfları da bu tehdidi tetiklemektedir. Bunun önüne geçmek, kaynakları yeterli kullanabilmek aynı zamanda sağlığı da koruyabilmek için sürdürülebilir sistemlere önem verilmesi gerekmektedir. Açlıkla mücadele eden insan sayısının, küresel yükün artışı, doğal kaynakların azalması, gıda ve su israfının artması ile sürdürülebilirlik kavramı daha da önem kazanmaktadır. Sürdürülebilir beslenme, çevresel etkileri düşük, gıda ve beslenme güvenliğine katkı sağlayan, şimdiki ve gelecek nesiller için sağlıklı bir yaşam sunan, kültürel açıdan kabul edilebilir, biyoçeşitlilik ve ekosistemler açısından koruyucu, saygılı, erişilebilir, ekonomik, beslenme açısından yeterli, güvenilir, sağlıklı, doğal ve insan kaynaklarını en iyi şekilde optimize eden diyetler olarak tanımlanmaktadır. Sürdürülebilir beslenmeyi destekleyen diyet modellerinin uygulanmasına önem verilmelidir. Sürdürülebilir beslenme konusundaki çalışmalar artırılmalıdır. Özellikle beslenme uzmanlarının sürdürülebilirlik konusundaki bilgi ve çalışmalarını artırmaları, bilgilerini aktarmaları, sürdürülebilirliğe teşvik etmeleri açısından etkili olabilmektedir. Ayrıca anaokullarından başlanarak eğitim kurumlarında bu konuya değinilmesi, gezegen sağlığının koruması için oldukça etkili bir adım olacaktır.
Anahtar Kelimeler: Beslenme, Diyet, Çevre, Sera Gazı, Sürdürülebilirlik
|
