Çiğ beslenme (raw food) akımı tartışmalı olarak kabul edilse de bir süredir popülerlik kazanmıştır ve bu akımın yakın gelecekte de varlığını sürdüreceği düşünülmektedir. Raw food kavramı; çiğ beslenme, canlı-yarı canlı beslenme (live food) veya yaşayan gıda (living food) olarak tanımlanır. Çiğ beslenme (raw food) akımı; pişirme işlemi uygulamadan tüketilebilen meyveler, sebzeler, tohumlar, sert kabuklu yemişler, kuru baklagiller ve filizlenmiş tahılların tüketilmesini temel olarak alan bir beslenme türüdür. Çiğ beslenme kavramında gıdaların çiğ ya da en fazla 46 ± 1°C’ye kadar pişmiş olması gerekmektedir. Vejetaryen ve vegan beslenme tarzıyla çiğ beslenme akımının bazı özellikleri ve uygulamaları benzerlik gösterse de gıdaları tüketme şekilleri ve bazı gıdaları tüketmeme nedenleri arasında önemli derecede farklılıklar bulunmaktadır. Çiğ beslenme (raw food) akımında tüketilen ürünlere göre vegan, ovo-lakto-vejetaryen, omnivor (çiğ et ve balık dahil olmak üzere karışık çiğ gıda diyetleri) gibi sınıflandırmalar yapılmaktadır. Bu beslenme akımında en fazla 46 ± 1°C’ye kadar haşlama, dehidrasyon, güneşte kurutma, asit (sirke, limon ve tuz), ezme ve karıştırma gibi gıda hazırlama yöntemleri kullanılmaktadır. Bu beslenme akımı; sürdürülebilirlik, hastalıklardan korunma, sağlıklı olma arzusu, uzun yaşayabilme, dini inançlar, hayvan refahı ve etik ilkeler gibi pek çok nedenden dolayı tercih edilmektedir. Çiğ beslenmeyi benimseyen kişilerde sağlığa olumlu etkilerin yanı sıra olumsuz etkilerin de olabileceği gözlenebilmektedir. Bu derleme çalışmasında, çiğ beslenme (raw food) akımı ve sağlık üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Çiğ Beslenme Akımı, Raw Food, Beslenme, Sağlık
|