Kanser vücut hücrelerinin mutasyon sonucu denetimsiz olarak çoðalmasýyla oluþan, Dünya’da ve ülkemizde önde gelen ölüm nedenleri arasýnda olan ve prevelansý giderek artan bir hastalýktýr. Kanser oluþumuna katkýda bulunan etkenlerden yaþam tarzý ve beslenme alýþkanlýklarýný içeren çevresel faktörler hastalýðýn oluþumunda genetik faktörlere oranla daha etkilidir. Enerji ve besin ögelerinin (karbonhidrat, protein, yað, vitamin ve mineraller) alým düzeyi, beden kütle indeksi(BKÝ) ve fiziksel aktivite bileþenlerin kanserin önlenmesi ve ilerlemesi üzerine olumu ve olumsuz birçok etkisi bulunmaktadýr. Fazla enerji alýmý sonucu BKÝ’si yüksek olan bireylerde kanser prevelanslarý daha yüksektir. Obez erkeklerde kolon, rektum ve prostat; kadýnlarda meme, safra kesesi ve over kanseri sýklýklarýnýn daha yüksek olduðu gösterilmektedir. Bizim ülkemizde yapýlan Türkiye Besin Saðlýk Araþtýrmasý(TBSA) çalýþmasý sonuçlarýnda göre erkek ve kadýnlarda BKÝ ortalamasý normalin üzerindedir. Yine TBSA sonuçlarýna göre erkek ve kadýnlarda, tüm yaþ gruplarýnda fiziksel aktivite düzeyleri hastalýklardan koruyucu olduðu kabul edilen minimum düzeyden düþüktür. Ülkemizde enerjinin karbonhidrat, protein ve yaðdan gelen oranlarýnda gözlenen problemler kanser prevelansýnýn ülkemizdeki artýþýný destekleyecek yöndedir. Ülkemizde kanserden koruyucu özelliði olan taze meyve-sebze, posa, omega-3 günlük alým ortalamalarý olmasý gerekenden düþük; kanseri tetikleyici özellikteki basit þeker, toplam yað, doymuþ yað, omega-6 alýmý ortalamalarý ise olmasý gerekenden yüksektir. Hazýrlama, piþirme ve depolamada kullanýlan bazý geleneksel yöntemler kanser prevelanslarýnýn artýþýna katkýda bulunacak özelliktedir. Majör yaþam tarzý deðiþiklikleriyle önlenebilir bir hastalýk olan kanserin ülkemizdeki prevelansýný azaltmada en etkili yöntem; doðru hazýrlama, piþirme ve depolama yöntemleri ile sürdürülen yeterli ve dengeli bir beslenme ve yanýnda fiziksel olarak aktif bir yaþam olarak görünmektedir.
Anahtar Kelimeler: Kanser, beslenme, prevelans
|