Kafein, dünyada yaygýn olarak tüketilen, farmakolojik olarak aktif bir gýda bileþenidir. Kafeinin alýmýnýn büyük çoðunluðu kahve ve çay yoluyla olmaktadýr. Besinlerdeki kafein konsantrasyonu; tarýmsal ve çevresel faktörlere, tüketilen yiyeceðin ya da içeceðin çeþidine, miktarýna ve hazýrlama yöntemine baðlý olarak deðiþmektedir. Farklý miktarlarda olmakla beraber kahve, çay, alkolsüz içecekler, enerji içecekleri, çikolata ürünleri, bazý ilaçlar (aðrý kesiciler gibi), diyet takviyeleri ve reçetesiz uyarýcýlarda psikostimülan pürin benzeri bitkisel alkaloid olan kafein bulunmaktadýr. Acý bir tadý olan kafeinin suda yüksek oranda çözünür olmasýndan dolayý aðýzdan alýmýný takiben 15-45 dakika içinde basit difüzyonla gastrointestinal sistemden hýzla emilmekte ve tüm dokulara daðýlmaktadýr. Yaðda çözünen bir madde olmasý sebebiyle, hücre geçiþi sýrasýnda birçok maddenin kandan beyin, testis ve fetüse geçmesini engelleyen bariyeri kafein kolaylýkla aþar ve tüm vücuda yayýlmaktadýr. Kafeininin dengeli tüketimi saðlandýðýnda saðlýklý yetiþkinlerde güvenli olduðu düþünülmektedir. Ancak zararsýz bir bileþik deðildir, önemli toksisiteye neden olabilir. Gýda ve Ýlaç Ýdaresi (FDA) ve Avrupa Gýda güvenliði kurumu (EFSA) toplam günlük 400 mg kadar kafein alýmýnýn zararsýz olduðunu bildirmiþtir ancak fazla tüketimi toksisiteye neden olabilir. Kafeinin öncelikle termojenez ve lipit oksidasyonunu artýrarak enerji dengesini saðlayabileceði ve obezite, metabolik sendrom ve kardiyovasküler hastalýklarýn önlenmesinde önemli role sahip olabileceði düþünülmektedir. Bu derleme kafeinin enerji metabolizmasý üzerine etkisini ve bu konuda yapýlmýþ çalýþmalarý araþtýrmak amacýyla hazýrlanmýþtýr.
Anahtar Kelimeler: Kafein, enerji harcamasý, obezite, termojenez
|