Her yenidoðanýn yaþamýnýn ilk döneminde tüm besin ögesi ve fizyolojik gereksinimlerinin karþýlandýðý ilk ve tek besin anne sütüdür. Anne sütünün içerdiði biyoaktif bileþenler sayesinde yenidoðan ve bebek saðlýðý üzerinde çok sayýda faydasý olduðunu gösteren kanýtlar mevcuttur. Anne sütünün çocukluk ve yetiþkinlik döneminde obezite geliþim riskini azaltýcý bir etkisinin olduðu da çeþitli çalýþmalarla gösterilmiþtir. Anne sütü bebeðin tokluk mekanizmasýna etki ederek, bebeðin besin alýmýný kontrol edebilmesini saðlayabilmektedir. Bu sayede anne sütü ile beslenen bebeklerde yaþamýn ileriki yýllarýnda obezite geliþim riski azalabilmektedir. Anne sütü, enerji alýmýnýn düzenlenmesinde rol oynayan hormonlarý da içermesinden dolayý obeziteye karþý koruyucu etki gösterebilmektedir. Bu hormonlarýn obeziteye karþý koruyucu etkileri günümüzde tam olarak bilinmemektedir. Erken çocukluk döneminde bebeðin vücut aðýrlýðý artýþý ile negatif olarak iliþkilendirildiðinden dolayý, anne sütünde bulunan bu hormonlarýn obeziteye karþý koruyucu olabileceði düþünülmektedir. Bunlarýn yanýnda emzirme süresinin de obezite geliþiminde önemli olduðu ve 6 ay boyunca tek baþýna anne sütü ile beslemenin, yaþamýn ileriki dönemlerinde obezite riskine karþý koruyucu etki gösterebileceði vurgulanmaktadýr. Emzirme süresinin obezite üzerindeki etkisini inceleyen çalýþmalarda, uzun süre (≥7 ay) emzirmenin çocukluk döneminde obezite geliþim riskinin azalmasý ile iliþkili olduðu saptanmýþtýr. Günümüzdeki son teknolojik geliþmeler, anne sütü bileþiminin daha iyi tanýmlanmasý ve anne sütünün saðlýk üzerindeki hem kýsa dönem, hem de uzun dönemdeki yararlý etkilerinin anlaþýlmasý için olasý mekanizmalarý ortaya çýkarmaya devam etmektedir.
Anahtar Kelimeler: Anne Sütü, Obezite, Saðlýk
|
