BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Naile Hilal AYDOĞDU, Hilal YILDIRAN
OKSİDATİF STRES VE POSTMENOPOZAL SENDROMLAR ARASINDAKİ İLİŞKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
 
Öz: Menopoz; kadınların doğal yaşam evrelerinden biridir ve Dünya Sağlık Örgütü’ne göre menopoz, “ovaryum aktivesinin yitirilmesi sonucu menstruasyonun sonlanması” olarak tanımlanmaktadır. Yaşa bağlı inhibin-B’nin azalması ve FSH’ın negatif feed-back’inin sağlanamaması, fazlaca FSH üretimine foliküllerin zamanla duyarsızlaşması, FSH tarafından regüle edilen duyarlı folikül sayısının yaşa bağlı olarak da azalması, buna bağlı olarak overlerden yetersiz östrojen ve progestron üretimi menstruasyonun sonlanmasına neden olan hormonal faktörlerdir. Sonuç olarak kadın vücudunun başlıca üreme hormonu olan östrojenin azalmasının her kadını farklı şekilde etkileyen çeşitli semptomlara neden olduğu gösterilmiştir. Vazomotor, ürogenital, psikolojik, nörolojik, kardivasküler sistem semptomları ayrıca osteoporoz semptomlardan başlıcalarıdır. Oksidatif stres, yaşlanma sürecinde önemli bir rol oynar ve vücudun antioksidan savunma mekanizmalarını baskılayan reaktif oksijen türleri gibi serbest radikallerin aşırı üretiminden kaynaklanır. Postmenopozal dönemde azalan östrojen yüksek oksidatif stres ile ilişkilendirilmiştir. Östrojenin fenolik yapısından dolayı antioksidan etki gösterdiği bilinmekle birlikte süperoksit dismutaz (SOD), glutatyon peroksidaz (GPx) ve katalaz gibi antioksidan enzimlerin işlevini modüle ederek antioksidan aktivite sağlayabilir. Bununla birlikte östrojen metabolitlerinin konsantrasyonu ve kimyasal yapısı östrojenin antioksidan veya pro-oksidan etkiye sahip olup olmayacağını belirler. Yüksek konsantrasyonlarda östrojen DNA’nın guanin bazlarının 8-hidroksilasyonunu inhibe ederek antioksidan etki gösterirken; düşük konsantrasyonlarda yapısı katekol içerdiğinde pro-oksidan benzeri etkilere sahiptir. Çeşitli çalışmalar; postmenopozal sendromlarla östrojen kaybı sonucu oluşan eksik antioksidan savunma durumunun ilişkili olduğunu göstermiştir. Postmenopozal kadınlar üzerinde yapılan çalışmalarda pro-oksidan biyobelirteçler olan 4-hidrosinenal(4-HNE), malonaldehit(MDA), oksitlenmiş-LDL postmenopozal kadınlarda anlamlı derecede yüksek bulunurken; GPx postmenopozal kadınlarda anlamlı derecede düşük bulunmuştur. Bu çalışmalarda elde edilen kanıtlara dayanarak, hormon replasmanı ve antioksidan takviyesi, postmenopozal sendromların tedavisi ve önlenmesindeki etkinlikleri ve güvenilirlikleri açısından araştırılmıştır.

Anahtar Kelimeler: postmenopozal sendrom, antioksidan, oksidatif stres, östrojen



 


Keywords: