BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Merve Tomas
DİYET LİFİN POLİFENOLLERİN BİYOERİŞİLEBİLİRLİĞİNE ETKİSİ
 
Yapılan epidemiyolojik çalışmalara göre, kepekli tahıllar, baklagiller, meyveler ve sebzeler açısından zengin bir diyetin tüketimi tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, kronik böbrek hastalıkları, alkolsüz yağlı karaciğer hastalığı, kanser gibi bazı kronik hastalıklarla mücadelede faydalıdır. Ayrıca hem gıdalarla vücudumuza alınan diyet lif kompleks yapıdadır ve insan ince bağırsağındaki endojen enzimler tarafından hidrolize edilememektedir. Diyet lifleri günümüzde birçok olumlu sağlık ile de dikkat çekmekte olup gıda formülasyonlarınada eklenmketdir. Diyet lifi çözünürlüklerine göre iki ana sınıfa ayrılmaktadır. İlk grup, pektin, β-glukanlar, galaktomananlar, fruktanlar, oligosakaritler, bazı hemiselülozlar, zamklar ve müsilajlar gibi çözünen diyet liflerini içerirken, ikinci grup hemiselüloz, selüloz ve lignin gibi çözünmeyen diyet lifi grubunu içermektedir. Ayrıca, yapılan çalışmalar diyet lifi polifenol bileşiklerin biyoyararlanımını etkileyen önemli bir faktör olarak dikkat çekmektedir. Buna ek olarak, serbet halde bulunan fenolik bileşikler in vitro gastrointestinal sindirim sırasında hızla emilirken, diyet lif ile birlikte bulunan flavonoidlerin biyoerişilebilirliği azdır. Literatürde, diyet lifi doğrudan flavonoidlerle etkileşime girerek biyoyararlanımlarını engellediği belirtilmektedir. Flavonoidler ve diyet lifi arasındaki etkileşimler, hidrojen bağları (polisakaritlerin glikosidik bağlarının hidroksil grubu flavonoidler ve oksijen atomları arasında), hidrofobik etkileşimlerin ve kovalent bağların (örneğin flavonoidler ve polisakaritler arasındaki ester bağları) ile oluştuğu görülmektedir. Bu derleme ile bu konuda yapılan in vivo ve in vitro çalışma sonuçları ve bu iki bileşik arasında ki etkileşimler araştırılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Diyet Lif, Polifenoller, Antioksidan, İn Vitro Sindirim Sistemi



 


Keywords: