BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Damla GEÇKALAN SOYSAL
COVİD-19 PANDEMİSİNİN ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTESİ ÜZERİNE ETKİSİ
 
Giriş: Çin Halk Cumhuriyetin'de başlayan Mart 2020’de dünyada pandemiye dönüşen COVID-19 olguların %2’si çocuktu. Bu salgında çocuklarda klinik daha hafif seyretmesine rağmen asemptomatik vakalarda taşıyıcılık nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çocuklara sokağa çıkma kısıtlaması yada okulların kapanması gibi bazı kısıtlamalara neden olmuştur. Bu kısıtlamalar sonucunda; hareketsiz kalan ve evde kalmak zorunda olan çocuklarda kilo alımı önemli bir sorun teşkil etmektedir. Obezite, bilindiği üzere COVID-19 vakalarında hastalığın şiddeti ile korele eşlik eden komorbiditedir. Ayrıca sosyal izolasyon sürecinde fazla beslenmeye yönelme yağ birikiminin artmasına neden olabilir. Aşırı yağ dokusu, yağsız kitle eksikliği, insülin direnci, dislipidemi, hipertansiyon, yüksek proinflamatuar sitokin seviyeleri ve düşük temel besin alımı obez bireylerde organ ve sistemlerin işleyişini tehlikeye atan faktörlerdir. Bu faktörler, bağırsak mikrobiyotasının modifikasyonu ile birlikte bağışıklık, kardiyovasküler, solunum ve üriner sistemlere verilen hasar ile ilişkilidir. Amacımız, COVID 19 nedeniyle sosyal izolasyon sonucunda kilo alımı ile hastaneye başvuran okul çağı çocukların (6-18) değerlendirilmesidir. Medot: Sosyal izolasyon ve sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu 3 aylık (mart-nisan-mayıs 2020) sonrasında sosyal izolasyonun kaldırıldığı 3 aylık yaz döneminde (haziran-temmuz-agustos 2020) aylarında, kilo alımı nedeni ile hastaneye başvuran hastaların epidemiyolojik açıdan açlık kan şekeri, tiroid fonksiyonu, trigliserit, kolestrol ve insulin düzeylerinin retrospektif olarak değerlendirilmesidir. Bulgular: 01.06.2020 - 01.09.2020 tarihleri arasında Kütahya Evliya Çelebi Hastanesi Çocuk Sağlığı polikliniğine kilo alımı nedeniyle başvuran 98 hastanın 52'si kız, 46'sı erkekti. Hastaların ortalama yaşı 12 saptandı. Hastaların 22'sinin (15 kız, 7 erkek) açlık glukoz değeri 100 ve üzerinde saptanmış olup troid fonksiyon bozukluğu kız hastalarda erkek hastaların iki katı fazla olduğu görüldü. TSH değeri 5 ve üzerinde olan 17 hasta (9 kız, 8 erkek) olup cinsiyet dağılımı benzer saptandı. Kolesterol değeri 21 hastada 200 ve üzerinde saptanmış olup cinsiyet dağılımı eşitti. Trigliserit değeri 32 hastada (19 erkek, 13 kız) 150 ve üzerinde saptanmış olup trigilseritin özeşllikle erkek hastalarda daha yüksek olduğu gözlenmiştir. İnsulin değeri bakılan 76 hastanın %25'inde (15 kız, 4 erkek) insülin değerleri 22 ve üzerinde saptanmış olup kızlarda erkeklere göre 3 kat daha fazla olduğu gözlenmiştir. Sonuç: Pandemi sürecinde özellikle çocukların evde kalmaları sonucunda hem fiziksel aktivitelerinde azalma, hem de kilo alımı ile ilgili şikayetlerde artma olduğu gözlenmiş olup bu hastalarda özellikler hiperglisemi, hipotroidi, lipid bozukları ve insulin direnci açısından daha dikkatli tetkik edilmesi gerekmektedir. Pandemi sürecinde, insanların sağlıklı beslenmesi, açık hava veya evde fiziksel aktivite yapılması açısından bilgilendirilmesi ve planma yapılmasının hem bağışıklık sistemi üzerine hemde psikolojik ve fiziksel olarak faydalı olacağı düşünülmektedir. Ayrıca COVİD-19 pandemisi ve sonrası ortaya çıkan obezite sorunu nedeni ile daha çok sayıda hasta ile ayrıntılı çalışma yapılması gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Pandemi, Bağışıklık, Psikoloji, Covid 19, Çocuk Sağlığı



 


Keywords: