Obezite, vücut yağ oranı artışını ifade eder, her yaş grubunu etkileyen, bulaşıcı olmayan
kronik bir problemdir. Literatürde obezite şiddeti beden kütle indeksi, bel kalça oranı,
skinfold ölçümleri, Biyoelektriksel Empedans, Dual Energy X Ray Absorbsiometry,
bilgisayarlı tomografi, hidrodansitometre gibi yaklaşımlar ile değerlendirilebilir. Obezite
bireyin bakım yükü ve sakatlık riskinde artış, iş verimliliğinde kayıplar, kronik ve akut
hastalıklara bağlı erken ölüm gibi tıbbi ve psikolojik sekellere neden olur. Morbit obezite
beden kütle indeksinin 40 kg/m2’nin üstünde olduğu ve çok yüksek yağ yüzdelerine sahip
olan hasta grubunu ifade eder. Morbit obez bireyleri kardiyak ve pulmoner problemler,
metabolik ve endokrin hastalıklar, sindirim sistemi rahatsızlıkları, ortopedik sorunlar ve
artmış kanser sıklığı beklemektedir. Uygulanan geniş tedavi seçenekleri arasında günümüzde
bariatrik cerrahi morbit obezite tedavisinde sıklıkla başvurulan yöntemlerden biridir. Sağlık
için vazgeçilmez olan egzersiz bariatrik cerrahi uygulamalarında uygun olguda abdominal
yağlanmayı azaltır, kardiyovasküler ve kardiyorespiratuar protektif etki kazandırır, insülin
duyarlılığını arttırır ve bağımlılığı azaltır. Bariatrik cerrahi öncesi preoperatif egzersizler;
aerobik kondüsyon eğitimleri ve düşük dirençli eğitim kombinasyonları şeklinde
planlanabilir. Program tasarımında ısınma ve soğuma, fleksibilite egzersizleri atlanmamalıdır.
Preoperatif ve postoperatif dönemde hafif ve orta şiddetli egzersizlerin 30 dakikaya
çıkarılması hedeflenir. Supervize ve non-supervize uygulamalara ek olarak programa hastanın
durumuna uygun progresif dirençli egzersizler de eklenebilir. Son yıllarda farklı şiddette
interval eğitim programlarının etkinliği de yaygın olarak irdelenmektedir.
Anahtar Kelimeler: Obezite, bariatrik cerrahi, egzersiz
|